Gebelikte bir kadının yeterli gıda alması hem kendisi hem de bebeği için önemlidir. Gebelik sırasında alınan kalori miktarı ve bazı gıda türlerinin tüketimi artmalıdır. Fakat bu çok fazla gıda almak, halk arasında söylendiği gibi iki kat yemek anlamına gelmemeli. Bunun yanında yetersiz gıda alınımından korkup özel diyetler veya elde hesap makinesi kalori hesapları yapmak çok da gerekli değil. Gebelikte yeterli ve dengeli bir biçimde beslenmek basit bazı kuralların uygulanmasıyla ve her evde bulunabilecek gıdalarla olabilir. Dengeli Beslenme Gebelik Öncesinde Başlamalı Birçok kadın gebelik konusunda bir planlama yapamaz, aile için gebelik olduğu büyük sıklıkla bir sürpriz olacaktır. Zaten planlama yapılsa da gebelik hemen istenildiği zaman başlamayacaktır. Bundan dolayı günümüzde gebelik olma… Read More
Continue ReadingSezaryen Doğum
Normal vajinal yolla olması olanaksız veya anne açısından riskli durumlarda annenin karnında kesi yapılarak bebeğin doğurtulmasına sezaryen doğum denir. Sezaryen doğum sayesinde son yüzyıl içinde doğum sırasında veya hemen sonrasında görülen anne ve bebek ölümleri büyük oranda azalmıştır. Bir söylentiye göre Roma İmparatoru Julius Sezar’ın doğumu böyle olmuştur ve “sezaryen” ismi buradan gelmektedir. Sezar böyle doğsaydı, o zamanki koşullara göre annesinin doğumdan sonra hemen ölmesi beklenirdi. Halbuki tarihi kayıtlara bakarsak Sezar’ın annesi çok uzun süre yaşamış, sonra eceliyle ölmüş. Tarihte böyle bir olay olmamışsa da bu söylenti bu doğum biçimine isim vermiş. Sezaryen ancak 20. yüzyılın başında uygun cerrahi yöntemlerin, anestezinin ve antibiyotiklerin kullanıma girmesiyle güvenli olarak yapılmaya başlanmıştır. Sezaryen… Read More
Continue ReadingTurner Sendromu
Turner Sendromu, cinsiyetle ilgili olan X kromozomunun tamamı veya bir parçasının eksik olması nedeniyle ortaya çıkan sadece kız çocuklarında görülen bir genetik hastalıktır. Bu kromozom eksikliği nedeniyle adet görmeme, çocuk olmaması ve gelişme bozuklukları gibi sorunlar görülür. Turner sendromu her 4000 canlı doğumun birinde görülür, tamamen rastlantısal olarak oluşur, kalıtsal bir durum değildir ve bebeklerde görülme sıklığı annenin yaşına bağlı değildir. Bu sendrom, ilk defa 1938 yılında ABD’li hormon hastalıkları uzmanı Henry Turner tarafından tanımlanmıştır. Böyle bebeklerde X kromozomu normalde olduğu gibi çift olmadığı için hücreler içindeki toplam kromozom sayısı 46 yerine 45 olacaktır. Bebeklerde tek X kromozomu olsa da vücutlarının anne karnındaki gelişmesi sırasında cinsiyet kız olarak oluşur. Bazı… Read More
Continue ReadingDoppler Ultrason
Doppler etkisi, sabit duran bir dinleyiciye, örneğin insan kulağına, hareketli bir ses kaynağından gelen ses dalgalarının farklı titreşimlerde algılanması halidir. Örneğin bir yol kenarında beklerken, sireni çalan bir ambulans geçerse, ambulans yaklaşırken sesini biraz daha tiz, uzaklaşırken daha kalın duyacaksınız. Doppler etkisi, ismini bu kavramı açıklayan kişiden yani Avusturyalı fizikçi Christian Doppler’den alır. Doppler Ultrason Nedir? Ultrason cihazları, ilk icat edildikleri günlerden itibaren Doppler etkisi kullanılarak birçok hastalık için tanı yöntemi olarak kullanılmıştır. Doppler ultrason yapılırken hareketli sıvılara veya organların çeperine çarpan ultrason dalgalarının titreşim sayısı geri yansırken değişecektir. Bu değişimin ölçülmesi ile hareketli organın hızı veya hareket sayısı hesaplanabilir. Ultrason cihazlarında bazen “Renkli Doppler” olarak adlandırılan işlevi ile damarlar… Read More
Continue ReadingEpizyotomi
Epizyotomi (dikişli doğum) normal doğum sırasında annenin vajina girişinin genişletilmesi amacıyla yapılan kesidir. Epizyotomi yapılmasıyla bebeğin başının ve vücudunun daha kolay çıkması ve annenin vücudunda doğum nedeniyle zarar oluşmaması sağlanır. Doğumda Epizyotomi Gerekli Mi? Bebeğin başının çıkması sürecinin normal doğum (vajinal doğum) sırasında kısa sürmesi ve kolay olması çok önemlidir. Bu dönemin uzun sürmesi bebeğin kan dolaşımının bozulmasına neden olabilir. Bunun yanında bebeğin zorlanarak çıkarılması vücudunda kemik kırılmaları veya sinir zedelenmelerine neden olabilir. Zor bir doğumda annenin vajina girişi yırtılabilir hatta bu yırtıklar makat bölgesine ve iç organlara kadar uzanabilir. Halk arasında “dikişli doğum” da denilen epizyotomi yapılması bu sorunların olmasını büyük oranda engelleyecektir. Epizyotomi Nasıl Yapılır? Epizyotomi doğum sırasında… Read More
Continue ReadingAmniyosentez
Amniyosentez doğum öncesi dönemde bebeğinize ait genetik hastalıklar için kesin tanı konulması amacıyla yapılan bir cerrahi işlemdir. Bu işlem ile bebeğin etrafındaki sıvıdan örnek alınarak genetik hastalıklar hakkında tetkik yapılması için laboratuara gönderilir. Bebeğinizin doğum öncesi takibi sırasında yapılan ikili veya üçlü testin sonucunda genetik bozukluk riski yüksek çıkarsa kesin tanı konulması için başka bir test yani amniyosentez denilen testi yapmak gerekebilir. Bazen de bebekte bir sorun saptanmasa da anne-baba olarak bebeğinizde genetik hastalık görülme riski fazla ise amniyosentez gerekli olabilir. Amniyosentezin diğer tarama testlerine göre farkı bu test ile kesin tanı konulabilmesidir. Amniyosentez Nasıl Yapılır? Amniyosentez çoğunlukla gebeliğin 15-20 haftalık döneminde yapılır. Amniyosentez özel bir iğne ile bebeğin etrafındaki… Read More
Continue ReadingBebeğin Cinsiyeti
Bebeğimin Cinsiyeti Ne Olacak? – Bebeklerin cinsiyetini daha anne karnına düşmeden önce bilseydik, doğacak bebeğin cinsiyetini seçme şansımız olsaydı ne olurdu? Evet tahmin ettiğiniz gibi dünya çok değişik bir yer olurdu. Yapılan anketlere göre her ülkede ailelerin büyük çoğunluğu bebeklerinin erkek olmasını istiyor. Bu istek bazı toplumlarda hatta bazı ülkelerde o kadar fazla ki kız bebeklerini sokağa terkeden aileler var. Erkek bebek isteyen aileler, soyadlarının devam etmesi, birikimlerinin aile içinde kalması veya erkek çocuklarını yetiştirmenin daha kolay olacağı gibi birçok neden öne sürerler. Fakat böyle inanan aileler olsa da doğan bebeklerin cinsiyeti rastlantısal olarak, tıpkı yazı tura atarken olduğu gibi bir ailede bebekler bir kurala bağlı olmadan erkek veya kız… Read More
Continue ReadingGebelikte Düşük
Gebelikte Düşük Nedir? – Gebeliğin ilk 20 haftası içinde herhangi bir nedenle sonlanmasına düşük denir. Gebelik tanısı konmuş gebeliklerin %15-20 kadarı erken dönemde düşükle sonuçlanmaktadır. Tüm gebeliklerde düşük ile sonuçlanma oranı, doktorların tanı koyabildikleri durumların oranından çok daha fazladır. Yapılan bilimsel araştırmalarda, kadınların adetleri sırasında yapılan hassas gebelik testlerinin %40 kadarında gebelik olduğu görülmüştür. Bu türden araştırma sonuçları günlük yaşamda adet gördüğünü düşünen kadınların önemli bir kısmının düşük yapmakta olduğunu göstermektedir. Kadınlar tarafından bilinmeyen gebeliklerin sonlanmasına kimyasal gebelik düşüğü (subklinik abortus) denir. Gebeliklerde Düşük Belirtileri Düşük olduğu durumlarda en sık görülen belirtiler şiddetli kasık ağrısı, adet kanaması kadar veya daha fazla miktarda olabilen kanama ve bazen kanama ile birlikte parçalar… Read More
Continue ReadingGebelikte Düşük Neden Olur?
Gebelikte 20 haftadan daha önce gebeliğin sonlanması yani düşük (abortus) olması, tanı konmuş gebeliklerin %15-20 kadarında görülmektedir. Düşüklerin birçok nedeni olabilir, fakat elimizdeki bilgilere göre en sık görülen düşük nedeni genetik hastalıklardır. Gebelikte düşük olduğu durumlarda en sık görülen belirtiler şiddetli kasık ağrısı, adet kanaması kadar miktarda olabilen kanama ve bazen parça düşürmektir. Bazı durumlarda bu belirtiler olmadan gebelikte sorun olduğu, örneğin bebeğin kalp atışlarının olmadığı saptanır. Düşük Nasıl Olur? Gebeliklerde özellikle ilk üç ay içinde olan düşüklerin nedeni çoğunlukla genetik hastalıklardır. Genetik sorunlar, bebeğin anne karnındaki gelişimi sırasında kendiliğinden oluşabilir veya anne babanın kalıtsal genetik hastalıkları bebeğe geçerek oluşabilir. Bebeklerde genetik hastalık oluşma şansı annenin 35 yaşından, babanın ise… Read More
Continue ReadingRubella
Rubella (kızamıkçık) genellikle çocuklarda görülen ve hafif geçen bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Rubella bir kadında gebelik döneminde ortaya çıkarsa düşük olmasına veya bebekte önemli sakatlıklara neden olabilir. Rubella, virüs denilen çok basit yapılı ve antibiyotiklere yanıt vermeyen mikroplar ile oluşur ve bulaşıcı bir hastalıktır. Rubella hasta kişilerin öksürmesi veya hapşırması ile ortaya çıkan tükürük damlacıkları ile bulaşır. Hastalığın en bulaşıcı olduğu zaman döküntüler ortaya çıktıktan sonraki beş günlük dönemdir. Rubella hastalığı çocukluk döneminde yapılan aşı ile engellenebilir, bu yüzden giderek daha az sıklıkta görülmektedir. Yetişkin kadınların rubella aşısı yapılırsa aşıdan sonraki bir ay içinde gebe kalması sakıncalı olacaktır. Gebe kadınların kesinlikle rubella aşısı yaptırmaması gereklidir. Rubella Belirtileri Rubella (kızamıkçık) virüsü… Read More
Continue Reading