Sezaryenden sonra normal doğum aile tarafından bazen kolay göründüğü için, bazen de maddi külfeti daha az olduğu için doktora önerilebilir. Sezaryenden sonra normal doğum için beklenirken rahmin kasılmaları nedeniyle annenin ve bebeğin yaşamının riske girdiğini unutmamak gerekli. Sezaryen sonrası normal doğumun olması için bütün dünyada kabul edilen bazı gerekli koşulları göz önünde bulundurmak çok önemlidir.
Normal doğumun çok zor, tehlikeli veya imkansız olduğu durumlarda sezaryen doğum tercih edilir. Sonuçta doktorlar bazen de ailenin ve müstakbel annenin yardımıyla önemli bir karar verirler; normal doğum yerine sezaryen kararı önerir. Böylece çok sorunlu olabilecek bir normal doğum yerine sezaryen yaparak anne ve bebek sağlığı açısından çok daha iyi bir sonuç elde edilmiş olur.
Günümüzde doğum eylemi sırasında olabilecek sorunlara daha oluşmadan tanı koyabilmek için birçok yöntem var. Bu yöntemler doktorların doğum izlemi sırasında riskli durumlar hakkında karar vermesini kolaylaştırır. Bunlar sayesinde bir doğum eylemi sırasında sezaryen kararı vermeden önce doktorların önünde işe yarar bilgiler toplanmış olur. Doktorlar ve ailelerin doğum yöntemi olarak sezaryeni sadece gerekli olduğu zamanlarda tercih etmeleri en uygun olan düşünce tarzı olarak kabul edilmelidir.
Türkiye’de Sezaryen Doğum Oranı
Bütün dünyada ortalama sezaryen oranı yani tüm doğumlar içindeki sezaryen doğum oranı %20 civarındadır. Bu oran bazı toplumsal, ekonomik ve kültürel farklılıktan dolayı bazı ülkelerde daha az bazılarında ise daha yüksektir. Örneğin Brezilya’da sezaryen oranı %50, ABD’de %40 civarındadır. Türkiye sezaryen oranının dünya ortalamasına göre yüksek olduğu ülkeler sınıfında bulunur. Ülkemizde kesin istatistik bilgiler olmasa da halk sağlığı araştırmalarında sezaryen ile doğum oranı bazı bölgelerde yaklaşık %30 kadar bulunmuştur.
Sezaryen doğum sonrası narkozun yarattığı sorunlar yanında doğum sonrası iyileşme süresinde uzama, yara yerinde iltihap, nedeni belirsiz ağrılar ve uzun süreli hareket kısıtlılığı gibi istenmeyen sonuçlar normal doğuma göre biraz daha çok görülür. Genel olarak birçok tıbbi risk yüzünden sezaryenden sonraki doğumun yine sezaryen ile olması önerilir. Ayrıca yapılan araştırmaların sonucunda elde edilen bilgilere göre bir kadının üç kez sezaryen olması önerilmektedir, bu yüzden istenmeyen bir gebelikten korunma için üçüncü sezaryen sırasında kordonların bağlanması yaygın bir uygulamadır.
Bütün bu bahsettiğimiz sorunlar sezaryen doğum sonrasında normal doğum olabilseydi oldukça azalacaktı. Bu durum gerçekten tıbben olanaksız mı? Sezaryen doğum sonrası normal doğum olması basit bir iş değil ve gerçekte birçok riski de var. Sezaryen sırasında sadece dışarıdan karında görülen kesi yapılmaz, bebeğe ulaşmak için rahim üzerinde de bir kesi yapılır. Rahim üzerinde yapılan ve daha sonra iyileşen bu kesi normal doğum sırasında sancılara, yani rahmin kasılmalarına yalnızca kısa bir süre dayanabilir. Bazen sezaryen sonrası normal doğumu beklerken işler yolunda gitmeyebilir ve kesi yeri doğum sancıları yüzünden yırtılarak ciddi sorunlar yaratabilir. Bu durumda anne karnındaki bebek ölebilir ve annenin yaşamı tehlikeye girebilir.
Sezaryen sonrası normal doğum olması için bütün dünyada kabul edilen bazı kriterleri aşağıda göreceksiniz. Normal doğum kararı vermeden önce bunlar dikkatli biçimde değerlendirilmelidir.
1. Doğum Kanalında Darlık Olmamalı – Annenin leğen kemiği (pelvis) yapısında darlık olmamalı, bebeğin duruş biçimi ve büyüklüğü normal olmalı. Bu nedenle daha önceden kemiklerde darlık nedeniyle sezaryen olan kadınlar daha sonra normal doğum yapamaz.
2. Bebek Kalp Atışları Sürekli İzlenmeli – Sürekli olarak bebek kalp atışı izlemi yapılmalıdır hatta bunun için rahmin içinde bebeğin yanına yerleştirilen özel aletler kullanılmalıdır. Rahim üzerindeki kesi yerindeki yırtık olması durumunda ilk belirti bebek kalp atışındaki değişiklikler, örneğin ani ve aşırı fazla düşüşler, olacaktır.
3. Acil Bir Durumda 15 Dakikada Sezaryen Yapılabilmeli – Annenin normal doğum için başvurduğu hastanenin, acil bir durumda sezaryen yaparak bebeği en fazla 15 dakika içinde doğurtabilmesi gerekir. Türkiye koşullarında birçok hastanede ameliyathane ekibi hazır beklemez veya ameliyatlar öncesinde zaman alabilen bazı hazırlıklar yapmak gerekir. Bunlar veya başka nedenler yüzünden çoğu hastanenin koşulları sezaryen sonrası normal doğum için uygun değildir.
4. Hastanede Yeteri Kadar Kan ve Acil İlaç Bulunmalı – Hastanede acil durumlarda kullanılmak üzere annenin kan grubuyla aynı en az 15 ünite kan bulundurulması gerekir. Doğum sancıları sırasında rahim üzerinde eski kesi yerinin yırtılması durumunda annenin karnının içine iç kanama olabilir, bu yüzden çok hızlı bir biçimde kan verilmesi ve çok kısa zamanda sezaryen yapılması gerekli. Hem annenin hem de bebeğin yaşamlarını kurtaracak bu gereklilik de yine Türkiye’nin birçok kentinde veya hastanesinde olanaklı değil.
5. Önceki Sezaryen En Az 5 Yıl Önce Olmalı – Annenin daha önceki sezaryen doğumunun üzerinden en az 5 yıl geçmiş olması gereklidir. Bu süre içinde annenin ve gelecekteki bir gebelik sırasında bebeğin içinde olacağı rahim üzerinde önemli değişiklikler olur, sağlık açısından sonraki gebelik için hazırlıklar tamamlanmış olur. Birçok aile ikinci gebelik için bu kadar beklememekte, böylece bir sezaryenden sonra çok erken dönemdeki gebelikler normal doğum için başka bir engel oluşturur.
Sonuç olarak, gördüğünüz bu kurallara uyulursa sezaryen sonrası normal doğum ilgili doktor ve aile tarafından bir seçenek olarak düşünülebilir. Ne yazık ki bunun için gerekli koşullar her hastanede bulunmuyor veya gebeliğin ve annenin durumu normal doğum için uygun olmuyor.
Sezaryen Korkulacak Bir Ameliyat Değil
Günümüzde sezaryen yapılırken kullanılan anestezi yöntemleri değişti; örneğin tam narkoz yapılmadan spinal anestezi (belden uyuşturma) yöntemi kullanılıyor, böylece anne ameliyat sonrası daha az ağrısı oluyor ve kısa sürede ayağa kalkıyor. Bunun yanında doktorlar da eskiye göre daha iyi yöntemler ve tıbbi malzemeler kullanarak sezaryeni gerçekleştiriyor. Sonuçta artık sezaryen olan anneler ameliyat sonrasında daha çabuk iyileşiyor. Günümüzde anne adaylarının sezaryenden korkmasına gerek yok, ameliyat sonrasında çabucak ayağa kalkacaklar ve günlük yaşama başlayacaklar. Son sözümüz şöyle olmalı, genel olarak, sezaryen sonrasında zor ve tehlikeli bir normal doğum yerine tekrar sezaryeni tercih etmek daha akıllıca olacaktır.